İhracat ve ithalat yapan firmalarımızın, sattıkları veya aldıkları mal ile ilgili ticari detaylar dışında, göz önünde bulundurmaları gereken en önemli konunun bu işlemleri yaparken taşıyacakları olası riskleri bilmek ve yönetmek olduğu hepimizin malumudur.
Firmalarımızın karşı karşıya kalabileceği belli başlı risklerin; Ülke riski, Firma riski ve Operasyonel riskler olduğu görülmektedir.
Bu risklerin neleri içerdiğine bakarsak;
- Ülke riski herkesçe malum olduğundan üzerinde fazla söylenecek bir şey yoktur.
- Firma riskine gelince, yapılan işin türüne göre farklılık göstermektedir.
- İhracat yapan firmalar için olası riskleri özetlersek;
Mal bedelinin tahsil edilememesi veya geç tahsil edilmesi, Alıcının siparişten vazgeçmesi, Gönderilen malı beğenmemesi ve almaktan vazgeçmesi
- İthalat yapan firmalar için olası riskleri özetlersek;
Malın hiç gelmemesi, Malın eksik bozuk gelmesi, istenen vasıfları taşımaması, Malın geç gelmesi, Firmanın kapasitesinin talep edilen miktarda malı üretmeye yetmemesi
- Operasyonel risklere bakarsak;
Ödeme şeklinin yanlış seçilmesi, Taşıma şeklinin yanlış seçilmesi, Taşıma sigortasının eksik yaptırılması veya hiç yaptırılmaması, Belgelerin eksik/yanlış hazırlanması ve Diğer olası riskler.
Aşağıdaki tablo, ödeme şekillerine göre 2018 yılı ihracat rakamlarını göstermektedir.
2018 yılı toplam ihracat | 167 920 $ (milyon) | % |
Ödeme Şekli | Tutar | Toplam içindeki payı |
Mal Mukabili | 111 965 | 66,7 |
Vesaik Mukabili | 22 460 | 13,4 |
Peşin | 17 536 | 10,4 |
Akreditif | 10 407 | 6,2 |
Vadeli Akreditif | 2 530 | 1,5 |
Tablodaki rakamları analiz ettiğimiz zaman, firmalarımızın yaptıkları ihracatların, yüksek oranda bir kısmını mal mukabili şeklinde ödeme (açık hesap-open account), diğer ifadeyle vadeli olarak yaptıkları görülmektedir. Mal mukabili ödeme şekli, operasyonel olarak çok kolay olmakla beraber, başta tahsilat riski olmak üzere diğer riskleri taşıması açısından dikkat edilmesi gereken bir ödeme şeklidir.
Bu ödeme şekli kullanılarak yapılacak ihracatı, mutlak yanlış diye yorumlamak doğru olmayacaktır. Uluslararası rekabet, güven unsuru, işlem kolaylığı ve alıcı firmaların talebi gibi nedenlerle mal mukabili veya vadeli ihracat yapmak ticaretin bir gerçeği olarak kabul edilebilir.
Bu şartlar göz önüne alınınca, mal mukabili ödeme şekline göre ihracat yapmak zorunda kalan veya tercih eden firmalarımıza, bu riskten korunmak amacıyla, hukukçular tarafından hazırlanmış detaylı bir sözleşme karşılığında işlemlerini yapmaları tavsiye edilir.
Ayrıca, mümkünse gönderilen malların bedelinin ödeneceğini garanti eden bir kontrgaranti karşılığında ihracat yapmaları bu riske karşı etkili bir önlem olacaktır.
2018 yılı itibariyle, İthalattaki ödeme şekillerine bakarsak aşağıdaki tabloyu görüyoruz.
Toplam İthalat | 223 047 $ (milyon) | % |
Ödeme şekli | Tutar | Toplam içindeki payı |
Peşin ödeme | 70 943 | 31,8 |
Vesaik mukabili ödeme | 7 755 | 3,5 |
Akreditif | 10 5824 | 4,7 |
Mal mukabili ödeme | 109 956 | 49,3 |
Vadeli akreditif | 11 388 | 5,1 |
İthalat rakamlarını analiz ettiğimizde ise, toplam ithalatın yaklaşık %40’nın, henüz malları almadan, mal bedelinin ödendiği ödeme şekillerinin seçilerek yapıldığı görülmektedir.
İhracatta olduğu gibi, buna da mutlak yanlış demek doğru değildir. Ancak, bu tür ödeme şekillerini seçmeden önce, firmalarımızın, yukarıda bahsettiğimiz olası mal riski ve doğuracağı finansman ihtiyacını iyi analiz etmeleri ve ondan sonra karar vermeleri daha doğru olacaktır.
Bu veriler çerçevesinde, ihracat ve ithalattaki ödeme şekillerini toplam olarak analiz edersek, İhracatımızın büyük bir kısmının, mal bedelini daha sonra almak üzere vadeli olarak yapıldığı, buna karşılık, ithalatımızın da yarısına yakın kısmının önce mal bedelini ödeyip sonra malları alacak şekilde yapıldığı sonucu ile karşılaşıyoruz. Bu tür ödeme şekilleri kullanılarak yapılan ihracat ve ithalat işlemlerinde, firmalarımız, hem mal hem de tahsilat riskiyle karşı karşıya kalacaklar, aynı zamanda ortaya çıkabilecek ciddi bir finansman problemi sorunu yaşayacaklardır.
İhracatçılarımızın ve ithalatçılarımızın, bundan sonra yapacakları işlemlerde bu analizde anlatmaya çalıştığımız noktaları da dikkate alarak işlem yapmalarını öneririz.
Kaynak: Ticaret Bakanlığı / TÜİK